Afyon’da yaÅŸayan büyük Velilerden Sultan Duvani hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- İnsan, ibadetlerinin, salih amellerinin çirkin tarafı olmadığını sanmamalıdır, buyurdu. Biraz ince düÅŸünürse hepsini çirkin bulur. GüzelliÄŸin kokusunu bile duymaz. Böyle olan kimse kendini beÄŸenebilir mi?
Sordular:
- Yani ibadetlerimizi beÄŸenmeyeceÄŸiz mi efendim?
- Evet. Bir kimse, ibadetlerini kusurlu görünce, bunların Allah katında kıymeti artar. Kabul edilmeye layık olurlar. İyiliklerinizi böyle görmeye çalışınız. Hepsini kusurlu biliniz.
- Böyle bilmenin alameti nedir efendim?
- İbadetlerini kusurlu, bozuk gören bir kimse, öyle bir hale gelir ki, saÄŸ omzundaki, iyilikleri yazan meleÄŸin hiçbir ÅŸey yazmadığını sanır. Çünkü, yazacağı bir iyilik yaptığını görememektedir.
Ve ekledi:
- Sol omzundaki, kötülükleri yazan meleÄŸin ise durmadan yazdığını sanır. Çünkü, yaptıklarının hepsinin çirkin ve kötü olduÄŸunu görmektedir.
Ahirette neler sorulacak?
Bir gün de sordular bu zata:
- Ahirette neler sorulacak efendim?
- Dört ÅŸey, buyurdu.
- Onlar nedir efendim?
- Vücudunu nerede eskittiÄŸi, vaktini nerede harcadığı, ilmini nerede kullandığı, parayı nereden kazanıp nereye sarfettiÄŸi.
Ölüme çare yok
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, ölüme çare yok. Mümin olsun, kâfir olsun herkes bir gün ölecek, buyurdu.
Sordular:
- Ölüm acısını herkes duyacak mı hocam?
- İmanı olmayanlarla çok günahkârlar duyacak.
- Peki bu acı ne kadardır efendim?
- Kâfirler için çok ÅŸiddetli olacaktır.
- Ya müminler hocam?
- Onlar, öldüÄŸünü anlamayacak bile. Bir bakacak ki ölmüÅŸ. "Aa, ben ölmüÅŸüm" diyecek, o kadar.
|