Evliyayı kiramın en büyüklerinden Mevlana Halid-i BaÄŸdadi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Dünya ve ahiret saadetlerine kavuÅŸmak için, dünya ve ahiretin efendisine “aleyhisselam” uymak lazımdır, buyurdu.
Sordular:
- Yani Peygamber efendimize mi efendim?
- Evet.
- Ona uymak nasıl olur efendim?
- Ona uymak için, önce Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak, itikadı düzeltmek lazımdır.
- Sonra efendim?
- Bundan sonra, o büyüklerin Kur’an-ı kerimden ve hadis-i ÅŸeriflerden anlayıp bildirdikleri helal, haram, farz, vacib, sünnet ve mekruh gibi bilgileri öÄŸrenmek ve bütün iÅŸlerini bunlara uygun olarak yapmak lazımdır.
Ve ekledi:
- Bu iki itikat ve amel kanatları elde edilirse, Allahü teâlâya yaklaÅŸmak nasip olur. Bu iki kanat olmadan yükselmek olamaz.
Son olarak;
- Bu alçak dünya, arkasından koÅŸmaya deÄŸmez, buyurdu. Malının, mevkisinin deÄŸeri yoktur ki özenilsin. Bunlar, ancak İslamiyet’in gösterdiÄŸi yerlerde kullanılırsa faydalı olurlar.
Allah’ın rızasını kazanmak için
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlânın rızasını kazanmak, vera ve takva ile olur, buyurdu.
Sordular:
- Vera ve takva nedir efendim?
- Vera ve takva, haramlardan sakınmak demektir. Sure-i HaÅŸrin yedinci âyetinde mealen; (Resulümün getirdiÄŸi emirleri alınız, itaat ediniz! Nehy, men, yasak ettiÄŸi ÅŸeylerden sakınınız!) buyuruldu.
|