Evliyanın en büyüklerinden Yusuf-i Hemedani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün birkaç ahbabına;
- KardeÅŸlerim, Hak teâlâ, zahirimizi ve batınımızı, yani dışımızı ve içimizi İslamiyet’e uymakla ziynetlendirsin! buyurdu.
Sonra da;
- Muhammed Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, mahbub-i Rabbilalemindir. Yani Allahü teâlânın sevgilisidir. Her ÅŸeyin en iyisi, en güzeli, sevgiliye verilir. Nitekim bir âyette mealen; (Elbette sen, en büyük, en yüksek olarak yaratıldın) buyuruldu.
- BaÅŸka bir âyette de mealen; (Onlara söyle: Benim gittiÄŸim yol, doÄŸru yoldur. Bu yolda yürüyünüz, baÅŸka dinlere, nefslerinize uymayınız. DoÄŸru yoldan ayrılmayınız!) buyuruldu.
Ve bir hadis-i ÅŸerif nakletti:
- Sevgili Peygamberimiz “aleyhisselam”, Allahü teâlâya ÅŸükretmek ve insanlara hakikati bildirmek için; (Yolların en hayırlısı, doÄŸrusu, Muhammedin yoludur) buyurdu.
Kalb neden paslanır?
Bir gün de bir iki aile dostuna;
- KardeÅŸlerim, insan çeÅŸit çeÅŸit ÅŸeylere baÄŸlı kaldıkça kalbi temizlenemez, buyurdu. Pis kaldıkça saadetten mahrumdur, uzaktır.
Ve ekledi:
- Kalbin, Allahü teâlâdan baÅŸka ÅŸeyleri sevmesi onu karartır, paslandırır. Bu pası temizlemek lazımdır.
Merakla sordular:
- Nasıl temizleyebiliriz efendim?
- Yapılacak tek ÅŸey, sünnet-i seniyyeye uymaktır.
- Yani İslamiyet’e mi efendim?
- Evet. Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve yasak ettiklerinden sakınmak, nefsin kötü âdetlerini, kalbi karartan isteklerini yok eder.
|