Ä°slam âlimlerinin en büyüklerinden Ä°mam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, aklı olan, her iÅŸini Ä°slamiyet’e uygun yapmak için çok çalışmalıdır, buyurdu.
Ayrıca;
- Âlimler, salihler gibi, halis din adamlarının kıymetlerini bilmeli, onlara saygı göstermeli, edepli davranmalıdır. Ä°slamiyet’in yayılması için, elinden geleni yapmalıdır.
Åžöyle devam etti:
- Nefslerinin istekleri ardı sıra koÅŸanları, bid’at sahiplerini adam yerine koymamalı, onları kıymetsiz, aÅŸağı tutmalıdır.
Åžöyle bitirdi:
- Bid’at sahibine kıymet veren, Ä°slamiyet’i yıkmaya yardım etmiÅŸ olur.
Yakında öleceksin!
Bir gün de sevdiÄŸi bir gence;
- Yavrum! Annenin yavrusuna karşı yaptığı gibi, daha ne zamana kadar kendine böyle titreyeceksin? Daha ne güne kadar, nefsin için üzülecek, sıkıntılara düÅŸeceksin? buyurdu.
Ve devam etti:
- Yakında, elbette öleceksin! O halde! Kendini ve herkesi ölmüÅŸ bil! Duymaz, kımıldamaz bir taÅŸ gibi düÅŸün! Zümer suresi, otuzuncu ayetinde mealen; (Sen elbette öleceksin! Onlar da elbette ölecekler!) buyuruldu.
Delikanlı duygulanmıştı:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Bu kısa zamanda, yapılması gerekli en mühim ÅŸey, Ä°slamiyet’i iyice öÄŸrenmek ve bütün hareketlerini buna göre düzeltmektir.
Dünya, ahiretin tarlasıdır
Bir gün de;
- Dünya, ahiretin tarlasıdır, buyurdu. Bu, öyle bir tarla ki, ahiret için ekiyorsun, bire on, bire yediyüz, hatta bire sonsuz veriyor.
Ve ekledi:
- Ama bu tarlaya dünyalık ekersen, karşılığında koca bir hiç alırsın. Aklı olan, Hiç ile uÄŸraşır mı?
|
