Evliyanın en büyüklerinden Muhammed Masum Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlâ pak az ÅŸeyi haram etmiÅŸse, pek çok ÅŸeyleri de helal kılmıştır, buyurdu.
Ve misal verdi:
- Mesela ipekli kumaÅŸlardan bir kısmını erkeklere haram etmiÅŸ ise de, buna karşılık süslü, renkli sayısız kumaÅŸları helal eylemiÅŸtir. Yünlü kumaÅŸların hepsi helal olup ipekten kat kat daha faydalıdır, öyle deÄŸil mi?
- Evet efendim.
- Bununla beraber, ipekli kumaşları, kadınlara mubah eylemiştir ki, bunun faydası da yine erkekleredir.
BaÅŸka misal verdi:
- Yine altın ve gümüÅŸü kadınlara mubah etmesi de böyle olup, faydaları, erkekleredir.
Ve netice:
- İnsafsız, taÅŸ yürekli bir kimse, bu kadar çok kolaylığı, güç ve ağır yük görürse, kalbinin bozuk, ruhunun hasta olduÄŸunu göstermiÅŸ olur.
İbadetler kimlere güç gelir?
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, birçok iÅŸler vardır ki, saÄŸlam, normal insanlar bunları kolay yaptığı halde, hasta kimselere güç gelir, öyle deÄŸil mi?
- Evet efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- İşte İslamiyet’in emirleri de kalbi hasta olanlara güç gelir.
Sordular:
- Kalbin hasta olması ne demektir efendim?
- Peygamber efendimizin “aleyhisselam” getirdiÄŸi bilgilere, tam inanmaması demektir. Yani inanmaları, görünüÅŸte olup, içten inanmış deÄŸildir.
- Gönülden inanmanın alameti nedir ki efendim?
- İslamiyet’in emirlerine sarılmaktır.
Söylemesi kolay, sevabı çok
Bir gün de;
- Efendim, boÅŸ vakitlerimizde söyleyeceÄŸimiz bir tesbih var mı? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- İki kelime vardır ki, söylemesi kolay, sevabı çok ağırdır, buyurdu.
- O nedir efendim?
- Sübhanallahi ve bihamdihi, sübhanallahil azim.
|