Evliyayı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Hep doÄŸru söyleyici olan Peygamberimiz “aleyhisselam”, her ne söylediyse, hepsi doÄŸrudur, buyurdu. Åžaka, eÄŸlence, sayıklama sözler deÄŸildir.
Ve devam etti:
- TavÅŸan gibi gözü açık uyku ne kadar sürecek. Bu uykunun sonu rezil, rüsva olmak ve eli boÅŸ, mahrum kalmaktır. Müminun suresinin yüzonbeÅŸinci âyetinde mealen; (Sizi abes olarak, oyuncak olarak mı yarattım sanıyorsunuz. Bize dönmeyecek misiniz zannediyorsunuz?) buyuruldu.
Åžöyle bitirdi:
- Evet, gençsiniz. İçiniz kaynıyor. Dünya nimetleri içindesiniz. Her istediÄŸinizi yapabiliyorsunuz. Fakat elinizden bir ÅŸey kaçmış deÄŸildir. Tövbe edilecek, Allahü teâlâya yalvaracak zamandır.
Afiyet, günah iÅŸlememektir
Bir gün de ÅŸunu anlattı sevdiklerine:
Bir büyük zat, hep dua eder, Allahü teâlâdan bir günlük afiyet isterdi.
Sevdiklerinden biri;
- Siz her gün afiyette deÄŸil misiniz efendim? diye sordu.
Cevabında;
- Ben Allahü teâlâdan öyle bir gün istiyorum ki, sabahtan akÅŸama kadar Allahü teâlâya hiçbir günah iÅŸlemeyeyim. Afiyetle geçen gün böyle olur, buyurdu.
- Cenâb-ı Hak, bize de, böyle afiyetli günler ihsan etsin efendim.
- Amin, cümlemize.
Nefsin gıdası, haramlardır
Bir gün de;
- Nefsin gıdası, haram işlemektir, buyurdu.
- Bu nefsin şerrinden nasıl kurtuluruz efendim? dediler.
- Gıdasını vermemekle, buyurdu. Nefsi, helal şeylerle meşgul etmezsek, o bizi haramlarla meşgul eder.
- Ailede, karı koca arasındaki geçimsizliÄŸin kaynağı nedir efendim? dediler.
- Hukuka riayetsizliktir, buyurdu. İkisi de kendi hududunu iyi bilir, buna riayet ederlerse, o evde hiçbir tatsızlık olmaz. Hatta Cennete döner o hane.
|