Evliyayı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Evladım kötü arkadaşlardan sakın, buyurdu. Onlarla görüşmekten, aslandan kaçar gibi, hatta daha çok kaçmalıdır.
Delikanlı korkuyla irkildi.
- Bu kadar mı tehlikeli efendim?
- Elbette. Aslan insanın yalnız canını alır. Kötü arkadaşlarla beraber olmak ise, insanı sonsuz felakete ve zarara sürükler.
Ve devam etti:
- Dünyaya düşkün olanlarla konuşmaktan, onların lokmalarını yemekten ve onları sevmekten ve onları görmekten çok sakın evladım. Hadis-i şerifte ne buyuruluyor, biliyor musun?
- Ne buyuruluyor efendim?
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Zengine, zenginliği için alçaklık gösterenin dininin üçte ikisi gider) buyuruyor.
Gençliğinin kıymetini bil!
Bir gün de sevdiği bazı gençlere;
- Gençlik zamanının kıymetini biliniz! Bunu, oyun ile, faydasız şeylerle geçirmeyiniz! buyurdu.
Ve bunu açıkladı:
- Ceviz ve kozalak gibi faydasız şeyler arkasında gençliğini tüketenler, sonunda pişman olur, âh ederler. Fakat, böyle yapmakla ellerine bir şey geçmez.
Sordular:
- Bize tavsiyeniz nedir efendim?
- Beş vakit namazı cemaat ile kılınız! Helal, haram olan şeyleri iyi öğreniniz! Bunları birbirine karıştırmayınız! Kıyamette azaplardan kurtulabilmek, ancak İslamiyet’in sahibine uymakla olur.
Sohbet neye denir?
Bir gün de bazı dostları;
- Efendim, sohbet nedir? Hangi tür konuşmalar sohbet sayılır? diye sordular.
Cevabında;
- Sohbet, İslam âlimlerinin kitaplarından okumak veya onların sözlerini nakletmektir, buyurdu. Sohbet böyle olur.
- Nasıl olursa sohbet olmaz efendim?
- Kendinden anlatır, kafasından söylerse on para etmez. Buna sohbet de denmez zaten.
|