İslam âlimlerinin en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim! Allahü teâlânın emirlerini yapmak ve yasaklarından kaçmak lazım olduğu gibi, insanların haklarını ödemek ve onlarla iyi geçinmek de lazımdır, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Hadis-i şerifte de; (Allahü teâlânın emirlerini büyük bilmek ve Onun yarattıklarına acımak lazımdır) buyuruluyor.
Şöyle devam etti:
- Demek ki iki hakkı da yerine getirmek lazımdır. Bu iki haktan yalnız birini gözetmek kusur olur.
Ve özetledi:
- Bundan anlaşılıyor ki, insanlardan gelen sıkıntılara dayanmak lazımdır. Onlarla iyi geçinmek vacibtir. Kızmak iyi olmaz. Sert davranmak yakışmaz.
Mümin, kalbi kırık olmalı
Bir gün de birkaç sevdiğine;
- Kardeşlerim, biz kulların Allahü teâlâya karşı daima aşağı, küçüklük düşüncesi içinde olmamız, her şeyi Ondan beklememiz, kalbi kırık, hep yalvarıcı ve Ona sığınıcı olmamız lazımdır, buyurdu.
Ve devam etti:
- Ayrıca, kulluk vazifelerini yapmamız, İslamiyet’in dışına taşmamamız ve sünnet-i seniyyeye sıkı sarılmamız da çok elzemdir.
Sordular:
- İbadet yaparken niyet de mühim mi efendim?
- Elbette. Hayırlı işleri yaparken niyetlerimizi düzeltmeli, kalblerimizi, dünyaya düşkün olmaktan kurtarmalıyız. Her uzvumuz İslamiyet’e teslim olmalıdır.
Şöyle bağladı:
- Velhasıl ayıplarımızı görüp, günahlarımızın çokluğunu düşünüp, Allahü teâlânın azabından korkmalıyız kardeşlerim.
|