Evliyanın en büyüklerinden Muhammed Masum Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiÄŸi bir gence;
- Evladım, Allah dostlarını seviyorsan, onlar gibi olmalısın, buyurdu. Onların yolundan kıl kadar ayrılmamalısın!
Delikanlı sordu:
- Bunun için ne yapmam lazım efendim?
- Önce, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında bildirilenlere uygun olarak, itikadını düzeltmen lazımdır.
- Sonra efendim?
- Bundan sonra, farzları, vacibleri, sünnetleri, müstehabları, helal ve haramları, mekruhları ve ÅŸüpheli olanları, yine Ehl-i sünnet âlimlerinin fıkıh kitaplarından öÄŸrenmeli ve her iÅŸi, bu bilgiye uygun yapmalısın.
Merakla sordu:
- Ya tasavvuf efendim?
- Bunlar olmazsa, o hiç olmaz. Yani Ehl-i sünnet itikadı ve fıkıh bilgilerine uygun iÅŸler, tayyarenin iki kanadı gibidir oÄŸlum. Bu iki kanat saÄŸlam olmadıkca, maddesiz, zamansız aleme uçulamaz.
Önce lazım olan ÅŸey
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, insanlara önce lazım olan, herkesin birinci vazifesi, emirlere uymak ve yasaklardan kaçınmaktır, buyurdu.
Ve devam etti:
- Nitekim âyet-i kerimede mealen; (Resulümün getirdiklerini alınız ve yasak ettiklerinden kaçınız!) buyuruldu. Bu âyet-i kerime, İslamiyet’e uymanın lazım olduÄŸunu göstermektedir.
Ve ilave etti:
- Zümer suresinin üçüncü ayetinde de mealen; (Biliniz ki, Allahü teâlâ, halis olan din ister) buyuruldu ki, herkese, ihlas kazanması emrolundu.
Sordular:
- Bu nasıl kazanılır efendim?
- Allahü teâlâ sevilmedikce ihlasın varlığı düÅŸünülemez.
|