Evliyaların en büyüklerinden Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Din kardeşlerinize yardımcı olun, buyurdu.
Ve ekledi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Din kardeÅŸine yardım edenin yardımcısı, Allahü teâlâdır) buyuruyor.
- Bir hadis-i ÅŸerifte de mealen; (Allahü teâlâ, bazı kullarını insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yaratmıştır. Dertli olanlar, bunlara sığınırlar. Bunlar kıyamet gününün azabından emindirler) buyuruldu.
Muhtaçlara verin!
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlânın size verdiÄŸi nimetlerden ihtiyaç sahiplerine verin, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Nitekim hadis-i ÅŸerifte mealen; (Allahü teâlâ, bazı kullarına çok nimetler vermiÅŸ, bunları dertli kullarına derman için sebep yapmıştır. Bu nimetleri muhtaç olanlara vermezlerse, ellerinden alıp, baÅŸkalarına verir) buyuruldu.
Müslüman demek…
Bir gün de namazın öneminden bahsederken;
- KardeÅŸlerim, Müslüman demek, beÅŸ vakit namazını kılan insan demektir, buyurdu. Yani bir kimse Müslüman ise, mutlaka namazını kılmalıdır.
Sordular:
- Biz bazen kazaya bırakıyoruz efendim.
- Neden?
- İş güç iÅŸte efendim, çoÄŸu zaman vakit bulamıyoruz.
- Çok yanlış. Zira büyüklerimiz; "Bir vakit namazım kazaya kalacağına, bin kere ölmeyi tercih ederim" buyurmuÅŸlardır.
|