Evliyayı kiramdan Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bize namazdan bahseder misiniz, dediler.
Cevaben;
- İnsanın, Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır, buyurdu.
Ve ÅŸöyle devam etti:
- Namaz kılan bir kimse, Rabbi ile konuÅŸmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüÄŸünü ve Ondan baÅŸka her ÅŸeyin hiç olduÄŸunu görmektedir.
Sordular:
- Namaz sonundaki tesbihlerin mânâları nedir efendim?
- Namaz sonunda 33 kere söylediÄŸimiz Sübhanallahın mânâsı, kılmış olduÄŸumuz namazın Allahü teâlâya lâyık ve yakışır olmadığını bildirmektir ki, namazdaki kusurlar bu (Tesbih) ile örtülür.
- Elhamdülillahın mânâsı nedir efendim?
- Buna (Tahmid) denir ki, namaz kılmakla ÅŸereflenmenin Onun yardımı ve eriÅŸtirmesi ile olduÄŸunu bilerek, bu büyük nimete ÅŸükür ve hamd ediyoruz.
- Ya Allahü ekber efendim?
- Buna da (Tekbir) denir ki, bununla Ondan baÅŸka ibadete lâyık kimse olmadığını bildirmiÅŸ oluyoruz.
Nasıl yaÅŸarsanız…
Bir gün de;
- Ey insanlar, nasıl yaÅŸarsanız, öyle ölürsünüz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu dünyada Rabbimizi sık sık analım ki, ölürken de anmamız kolay olsun. YaÅŸarken hatırlanmazsa ölürken hatırlamak çok zor olur.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Şimdiden Allah diyelim, dilimizi alıştıralım ki, son nefeste Allah dememiz zor olmasın.
|