En büyük âlim ve evliyalardan Muhammed Masum Faruki “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün;
- Tasavvuf yoluna girmek niçindir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- İslamiyet’in inanılacak ÅŸeylerine imanı kuvvetlendirmek içindir, buyurdu. Böylece iman, görmüÅŸ gibi saÄŸlam ve vicdani olur ve kısaca inanmak yerine, etraflı ve derin iman hasıl olur.
Daha izah etti:
- Yani Allahü teâlânın varlığına ve bir olduÄŸuna önce düÅŸünerek veya baÅŸkalarından görerek inanıyordu. Tasavvuf yolunda ilerlemek nasip olunca, o düÅŸünerek ve iÅŸiterek olan iman, ÅŸimdi bularak, anlayarak hasıl olur. İmanı olgunlaşır. Bir faydası daha var.
Sordular:
- O nedir efendim?
- İkinci faydası da, fıkıhta bildirilen vazifeleri yapmakta kolaylık elde etmek ve nefs-i emmareden ileri gelen güçlükleri yok etmektir.
Nasihatların özü
Bir gün de bir sevdiÄŸine;
- Nasihatların özü, Allah adamları ile buluÅŸmak, onlarla birlikte bulunmaktır, buyurdu.
Sordular:
- Allah adamları kimlerdir efendim?
- Ehl-i sünnet âlimleridir, buyurdu. Çünkü Cehennemden kurtulacak olan bir fırkanın bu olduÄŸu müjdelenmiÅŸtir.
Sonra izah etti:
- Yani bu büyüklerin yolunda gitmedikçe ahirette kurtuluÅŸ olamaz. Bunların anladıklarına tâbi olmadıkça, saadete kavuÅŸulamaz. Akıl sahipleri, ilim adamları ve Evliyanın keÅŸifleri, bu sözümüzün doÄŸru olduÄŸunu bildirmektedirler. Yanlışlık olamaz.
Ve netice:
- Öyleyse bu büyüklerin doÄŸru yolundan hardal tanesi kadar, pek az ayrılmış olan bir kimse ile arkadaÅŸlık etmeyi, öldürücü zehir bilmeli, onunla konuÅŸmayı, yılan sokması gibi korkunç görmelidir.
|