Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- İtikadı ve ameli bozuk olan kimse ile görüÅŸmemeli, bid’at sahibi ile sohbet, arkadaÅŸlık yapmamalıdır, buyurdu.
Ve daha izah etti:
- Üç sınıf kimse ile sohbet etmeyin. Bunlar, gafil olan âlimler, hep dünya kazancını düÅŸünen hafızlar ve din cahili olan ÅŸeyhlerdir.
Ve altını çizdi:
- Bunların en tehlikelisi cahil ÅŸeyhlerdir ki, böyle tanınan bir kimsenin sözleri, iÅŸleri ve hareketleri, İslamiyet’e uygun deÄŸilse, sakın ona yaklaÅŸmayın!
Åžöyle özetledi:
- Hatta böyle kimselerin bulunduÄŸu ÅŸehirden, köyden kaçın! Çünkü o, gizli ve sinsi bir hırsızdır. İnsanın dinini, imanını çalar ve insanı ÅŸeytanın tuzağına düÅŸürür.
Sordular:
- Kerametler gösterse de mi efendim?
- Evet, dünyaya baÄŸlı deÄŸilmiÅŸ gibi görünse de, aslandan kaçar gibi, kaçın ondan!
Kim İslamiyet’e uymuyorsa…
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, İslamiyet’e uymayan her söz, her hâl, zararlıdır, buyurdu. Tasavvuf da, İslamiyet’e uymaya çalışmaktır zaten.
Sordular:
- Tasavvuf ehli gözüken birinin doÄŸru mu, yoksa yalancı mı olduÄŸu nasıl anlaşılır efendim?
- DoÄŸru ile yalancıyı ayıran tek niÅŸan, Resulullah efendimize “aleyhisselam” uymaktır. Ona uygun olmayan zühd, tevekkül ve tatlı sözlerin hiç kıymeti yoktur.
Ve ilave etti:
- İslamiyet’e uygun olmayan zikirlerin, fikirlerin, harika ve kerametlerin sahibine hiç faydası olmaz.
|