Evliyanın en büyüklerinden Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiÄŸi birine;
- Åžüpheli bir ÅŸey ile karşılaşınca, elini kalbinin üstüne koy! Çarpıntı olmazsa, o iÅŸi yap! Çarpıntı olursa yapma! buyurdu.
Adam merak etti:
- Hikmeti nedir efendim?
- Çünkü hayırlı iÅŸlerde kalb rahat olur, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Hadis-i ÅŸerifte; (Elini kalbinin üzerine koy! Helal olan ÅŸey yapılırken, kalb sakin olur) buyuruldu.
İbadetlerini kusurlu bil!
Bir gün de bir sevdiÄŸine;
- Bütün taatlarını, ibadetlerini kusurlu bil! Tam hakkıyla yapamadığını düÅŸün! buyurdu.
Ve devam etti:
- Allahü teâlâ, Al-i İmran suresinin onyedinci âyetinde, sabredenleri, sadıkları, namaz kılanları, zekat verenleri ve seher vakitlerinde istiÄŸfar edenleri metih buyurdu.
Ve izah etti:
- Hepsinden sonra, istiÄŸfar edenleri bildirmesi, insanın, her ibadetini kusurlu görüp, daima istiÄŸfar etmesi içindir.
İbadet yapın, tövbe edin!
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, ibadet yapanların kendilerini beÄŸenmeleri, fasıkların günahlarından daha kötü ve daha zararlıdır, buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Evliyadan biri camide itikaf yapıyordu. Fakat az sonra aceleyle dışarı çıktı.
Onu böyle görenler;
- Niçin çıktınız efendim? dediler.
- Hafızların, kendilerini beÄŸendiklerini görüp, onlardan kaçtım, buyurdu.
|