İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevabında;
- Nasihatlerin birincisi, Ehl-i sünnet âlimlerinin, kitaplarında bildirdiklerine göre, itikadı düzeltmektir, buyurdu. Çünkü, Cehennemden kurtulan yalnız bu fırkadır.
Sordular:
- Ehl-i sünnet âlimi kime denir efendim?
- Dört mezhebin ictihad derecesine yükselmiÅŸ âlimlerine ve bunların yetiÅŸtirdikleri büyük âlimlere (Ehl-i sünnet) âlimi denir.
Ve devam etti:
- İtikadı, yani imanı düzelttikten sonra, fıkıh ilminin bildirdiÄŸi ibadetleri yapmak, yani İslamiyet’in emirlerini yapmak, yasak ettiklerinden kaçınmak lazımdır.
- Emirlerin en mühimi nedir efendim?
- BeÅŸ vakit namazdır ki, üÅŸenmeden, gevÅŸeklik yapmadan, ÅŸartlarına ve tadil-i erkana dikkat ederek kılmalıdır.
Sonra efendim?
- Nisap miktarı malı ve parası olan, zekat vermeli, kıymetli ömrü, lüzumsuz mubahlara bile harcamamalıdır. Haram ile geçirmemek, elbette lazımdır.
Son olarak;
- Teganni ve ÅŸarkı ve çalgı aletleri ile meÅŸgul olmamalı, bunların nefse verecekleri lezzete aldanmamalıdır, buyurdu. Bunlar, bal karıştırılmış, ÅŸekerle kaplanmış zehir gibidir.
Fakir olunca üzülmeyin!
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- Fakirlikten korkarak hasislik yapmamalıdır, buyurdu. Nitekim âyet-i kerimede mealen; (Åžeytan, sizi fakirlikle korkutur ve fuhuÅŸ iÅŸlemeye sürükler) buyuruldu.
Ve özetledi:
- Fakir olunca üzülmemelidir ki, Allahü teâlâ, servet de ihsan eder. Hakiki servet, ahirette rahat etmektir.
|