Ana Sayfa >  1001 Güzel Menkîbe > Dünya ve ahiret saadeti için > Kalbimizi nasıl koruruz?
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Kalbimizi nasıl koruruz?

Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bu bazı dostları;
- Efendim, kalbimizi dünya düşüncelerinden korumak için ne yapmalıyız? diye sordular.

Cevabında;
- Bunun için kalbimize, bir mürşid-i kâmilin kalbinden feyz, yani nur gelmesi lazımdır, buyurdu. Kalbden kalbe (feyz), muhabbet yolu ile akar. Mürşidin başka memlekette bulunması veya vefat etmiş olması, feyz gelmesine mani olmaz.

Sordular:
- Mürşid-i kâmil kimdir efendim?
- Kâmil mürşid, İslam bilgilerini iyi bilen ve İslamiyet’e tam uyan, ihlas sahibi bir Ehl-i sünnet âlimidir. İslamiyet’e uymak ve mürşid-i kâmilden feyz almak, kalbi kuvvetlendirdiği gibi, nefsi de zayıflatır.

Şöyle devam etti:
- Bu sebeple (nefs), İslamiyet’e uymayı, mürşid-i kâmilin sohbetinde bulunmayı, kitaplarını okumayı istemez. Dinsiz, imansız olmayı ister.

Ve netice:
- İşte akıllarına uymayıp, nefslerine uyan kimseler, bunun için, dinsiz olmaktadırlar.

Kötü huyun en kötüsü

Bir gün de kötü huylu olmaktan sordular bu mübarek zata.
Cevabında;
- Kötü huylar, kalbi ve ruhu hasta eder, buyurdu. Bu hastalığın artması, kalbin, ruhun ölümüne sebep olur.

Sordular:
- Ruhun ölmesi ne demek efendim?
- Ruhun ölmesi, o kimsenin imanını kaybetmesidir.

- Peki en kötü huy nedir efendim?
- Kötü huyların en kötüsü şirk, yani küfürdür ki, kalbin ve ruhun en büyük zehiridir. İmanı olmayanın, (Kalbim temizdir. Sen kalbe bak) gibi sözleri, boş laflardır. Ölmüş olan kalb temiz olmaz.
 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
9.12.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı