Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün akrabasından bazı gençlere;
- Çocuklar, hoca hakkı çok büyüktür, buyurdu. Çünkü o, bize dinimizi öÄŸretmiÅŸtir. Nitekim hazret-i Ali “radıyallahü anh”; (Bana dinimize ait, bir harf, bir kelime, bir mesele öÄŸretenin kölesi olurum) buyuruyor.
Ve devam etti:
- Hoca hakkının, anne-baba hakkından önde olmasının sebebi budur iÅŸte.
Sordular:
- İnsanın ilk hocası, ilk mürÅŸidi anne babası deÄŸil midir efendim?
- Evet, kelime-i ÅŸehadeti ve bazı dini bilgileri, insan önce anne babasından öÄŸrenir. Fakat ondan sonraki hayatında, eÄŸer o bir mürÅŸid-i kâmile, bir Ehl-i sünnet âliminin eline düÅŸmezse Allah korusun çok zor olur.
- Neden efendim?
- Çünkü; Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde mealen; (Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamberine iman edin!) buyuruyor. Yani hem iman edenlere hitap ediyor, hem de “Allah’a ve Peygamberine iman edin” diyor.
Ve izah etti:
- Bu, anne ve babamızdan aldığımız dini bilgi ve terbiyenin, bize yetmediÄŸini, ondan sonra bir hocanın önünde veya bir âlimin kitaplarını okuyarak, tekrardan dinimizi ve imanımızı güçlendirmemiz gerektiÄŸini gösteriyor.
İnsanın şerefi, ne iledir?
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, insanın ÅŸerefi, üstünlüÄŸü, meziyeti, kıymeti, ilim sahibi ve edebli olmasıyladır, buyurdu. Yoksa çok zengin, etiket sahibi olması, çok meÅŸhur olması veya filancanın oÄŸlu olması ile deÄŸildir.
Ve özetledi:
- Yani Allah indinde insanın kıymeti, sadece ilim sahibi ve edeb sahibi olmasıdır.
Sordular:
- Edeb nedir efendim?
- Edeb, haddini, sınırını bilmektir. İş yerinde, evlilikte, cemiyette, her yerde, herkesin bir sınırı vardır. O sınır içerisinde kalmak kaydıyla dünya Cennet olur.
Ve ilave etti:
- Bütün sıkıntılar, üzüntüler, kavgalar, hep sınır tecavüzünden olmaktadır. İşte bu sınır, ilimdir. İslamiyet’i bilmektir. Dinini öÄŸrenmeyen sınır tanımaz.
|