| Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;- Kardeşlerim, ibadet Allah için yapılır, buyurdu. Yemek de Allah için olur, uyumak da.
 
 Ve devam etti:
 - Yarın cenâb-ı Hakkın huzuruna vardığımızda, bütün amellerimiz önümüze gelecek. Bazısının defterinde çok ibadet olduğu halde hiçbirinden fayda göremeyecek.
 
 Merakla sordular:
 - Neden efendim?
 - Çünkü o ibadetleri Allah için yapmamış. Bazısının ibadeti az olsa da Mizanda ağır gelecek. Çünkü Allah için yapmış. Onun sevap kefesi ağır gelecek.
 
 Ve netice:
 - O halde insan kendisine sormalı: “Ben bunu niçin yapıyorum?” Yani Allah için mi yapıyorum, yoksa, insanlar beğensin diye mi?
 
 Biraz da kendimizi görelim
 
 Bir gün de sohbetinde;
 - İnsan biraz da kendine bakmalı, buyurdu. Dışına bakacağına, hep insanları göreceğine, biraz da kendisini görmeli. Kusurunu, kabahatini fark edip, düzeltmeye çalışmalı.
 
 Sordular:
 - Kendimizi nasıl görebiliriz efendim?
 - Tabii ki aynada. Ama bu aynalarda değil.
 
 - Anlayamadık efendim. Hangi aynada?
 - İslam âlimlerinin sözleri, nasihatları aynadır. Onların kitapları aynadır. O kitapları okuyan, o nasihatları dinleyen, kendi halini apaçık görür.
 
 Namaz kazaya kalırsa…
 
 Bir gün de;
 - Efendim, bir vakit namazı kazaya bırakmanın günahı nedir? diye sordular.
 
 Cevabında;
 - Cehennemde uzun süre yanmaktır, buyurdu. Nitekim Resulullah efendimiz “aleyhisselam”; (Bir kimse bir namazı, bile bile kazaya bırakırsa, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır) buyurdu.
 
 Sordular:
 - Hukbe, ne kadar zamandır efendim? .
 - Bir hukbe, seksen ahiret senesidir. Ahiretin bir günü ise bin dünya senesi kadar uzundur.
 
 
 |