Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bu dünya fani, buyurdu. Mutlaka ölüm var. Büyüklerimiz; (Bir ÅŸey muhakkak ise, onu olmuÅŸ bilin) buyuruyorlar.
Ve devam etti:
- Onun için geçici olana deÄŸil, kalıcı olana talip olmak lazım. Anne karnındaki çocuk, doÄŸmak içindir. Anne karnında yaÅŸamak için deÄŸil!
Ve ekledi:
- Dünyaya gelen insan da ölmek içindir, devamlı yaÅŸamak için deÄŸil. Anne karnındaki çocuÄŸu, dokuz ay on gün olunca, orda durdurabiliyor muyuz? Hayır. Mutlaka doÄŸacaktır.
Åžöyle bitirdi:
- Dünyaya gelen insan da, eceli gelince, nefesi bitince, rızık tükenince mutlaka ölecektir. Çaresi yok.
İnsana teÅŸekkür etmeyen
Bir gün de sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, insanlara teÅŸekkür etmeyen, Allah’a ÅŸükretmiÅŸ olamaz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu, hadis-i ÅŸeriftir. Peygamber efendimizin “aleyhisselam” sözü yani.
Sordular:
- Kimlere teÅŸekkür edeceÄŸiz efendim?
- Evvela üstada.
- Nasıl teÅŸekkür edilir efendim?
- Onun söylediklerine kıymet vermekle olur. Emrini dinlemekle. İkinci teÅŸekkür anne babaya olur! Ne olursa olsun.
- Kâfir olsalar da mı efendim?
- Evet. Kâfir de olsalar, anneye babaya karşı gelinmez. Efendimiz “aleyhisselam” öyle buyuruyor.
Åžöyle bitirdi:
- Ne kadar kötü olursa olsun, anaya, babaya ve iÅŸverenlere de karşı gelinmez.
|