Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, dertlerden, sıkıntılardan kurtulamıyoruz, dediler.
Cevap olarak;
- Dertleri gönderen de, dertlerden kurtaran da Allahü teâlâdır, buyurdu. Her birinin belli vakti vardır. Vakitlerini deÄŸiÅŸtirmek mümkün deÄŸildir.
Ve ekledi:
- Sıkıntılardan ÅŸikâyet etmek, fayda vermez.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Ona dua eder, yalvarırsanız, hiç gam kalmaz. Dua etmemek, gamların en büyüÄŸüdür.
Åžöyle özetledi:
- Allahü teâlâ, dua edenleri sever. Öyleyse duaya, yani Onun sevmesine sebep olan dertleri, belaları, nimet bilmelidir.
Dünyaya gönül vermeyin!
Bir gün de sevdiÄŸi bir gence;
- Sevgili oÄŸlum! Dünyanın görünüÅŸü tatlı, lezzetli, ama hakikatte öldürücü zehirdir, kıymetsizdir, buyurdu. Onun tuzağına düÅŸen, hiç kurtulamaz.
Ve daha açıkladı:
- Bu yalancı dünyaya gönül vermek deliliktir. Çünkü dünya, ÅŸeker kaplanmış zehire benzer. Aklı olan, böyle sahte ve yalancı güzelliÄŸe aldanmaz.
Delikanlı sordu:
- Tavsiyeniz nedir efendim?
- OÄŸlum, bu kısa hayatta, Rabbimizin rızasını kazanmaya çalış! Ahirette iÅŸe yarayacak ÅŸeyleri yapmaya bak. Kulluk vazifelerini ihmal etme.
Ve özetledi:
- Yani Onun emirlerine sarıl. Haram ettiÄŸi ÅŸeylerden ÅŸiddetle kaç!
Åžöyle bitirdi:
- Böyle yapmayıp, zararlı ÅŸeyler peÅŸinde koÅŸanlara yazıklar olsun!
|