Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, çocuklarınıza mutlaka İslamiyet’i öÄŸretin, buyurdu. Evladına Allah’ı ve Peygamberi öÄŸretmeyen, evladına ateÅŸi, Cehennemi öÄŸretmeyen, namazı öÄŸretmeyen, Kur’an-ı kerimi öÄŸretmeyen bir baba, evladının hem dünya, hem ahiret katilidir ve dünyanın en merhametsiz babasıdır.
Ve ekledi:
- EÄŸer anne böyle ise, o da dünyanın en merhametsiz annesidir ki, oÄŸlunu ya da kızını namaza kaldırmıyor. NeymiÅŸ? ÜÅŸümesin, ya da uykusu bölünmesin. Çok yanlış.
Derin bir nefes aldı:
- Bu, merhamet deÄŸil, ona büyük düÅŸmanlıktır. Doktor, hastasına düÅŸman mıdır ki, bıçağın altına yatırıyor?
Åžöyle bitirdi:
- Evladına İslamiyet’i öÄŸretmeyen, namaza alıştırmayan anne baba, onu kendi elleriyle Cehenneme atmış olurlar.
İçiniz de iyi olsun, dışınız da
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, eskiden Müslümanların zahirleri harab, batınları mamur olurmuÅŸ, buyurdu. Yani giyim kuÅŸamları eski, yamalı, ama kalbleri, gönülleri temiz ve nurlu idi.
Ve devam etti:
- Åžimdi bu ters dönmüÅŸ. İnsanların zahirleri mamur, batınları harab.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Bizim bugün hem zahirimiz mamur olmalı, hem de batınımız.
Maksadı ahiret olana
Bir gün de nasihat istediler bu zattan.
Onlara;
- Herbirimiz, iÅŸimizde çalışırken, biriyle konuÅŸurken, baÅŸkaları ile münasebetlerimizde, üzerine kefenini giymiÅŸ müminler gibi olmalıyız, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Yani kimsenin malında, dünyalığında gözümüz olmamalı, yüzümüzü kabristana çevirmeliyiz. Ahirete yönelmeliyiz. İstikametimiz ahiret olmalı.
Ve özetledi:
- Maksadı ahiret olana, dünya hizmetçi olur.
|