Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kur’an-ı kerimin mânâsını herkes anlayamaz, buyurdu. Kelam-ı ilahiden, murad-ı ilahiyi, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış ve Eshabına bildirmiştir.
Sordular:
- Eshab kime denir efendim?
- Muhammed aleyhisselamın güzel cemalini bir kere gören Müslümana (Sahabi), hepsine birden (Eshab-ı kiram) denir.
Ve ilave etti:
- Eshab-ı kiram, Resulullahtan öğrendiklerinin hepsini, talebelerine bildirdi. Bunlar da, daha açıklayarak, binlerce kitaplarında yazdılar ki, bunlara (Ehl-i sünnet âlimleri) denir.
Kur’an-ı kerimi anlamak
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, Kur’an-ı kerimin mânâsını doğru olarak öğrenebilmemiz için bize ne tavsiye edersiniz efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Kur’an-ı kerimin mânâsını doğru olarak anlayabilmek için Ehl-i sünnet âlimlerinin (Fıkıh) ve (İman) kitaplarını okumak lazımdır, buyurdu.
Ve izah etti:
- İman kitaplarında, kalb ile inanılacak bilgiler, fıkıh kitaplarında ise, beden ile yapılacak işler, yani din bilgileri yazılıdır. (Kalb), göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir.
Sordular:
- Kalb nedir efendim?
- Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir, görülmez. Buna, gönül diyoruz. Gönül, insanlarda bulunur. Hayvanlarda bulunmaz.
|