Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevenleri;
- Efendim, imanı olmayanları sevmek hakkında ne dersiniz? diye sordular.
Cevap olarak;
- Onları sevmek tehlikelidir, buyurdu. Çünkü kâfirler Allahü teâlânın düÅŸmanıdır. Onları sevmek, insanı Allahü teâlâya düÅŸman olmaya sürükler.
Ve ekledi:
- Hadis-i ÅŸerifte; (Bir kimse, Allahü teâlânın düÅŸmanlarını düÅŸman bilmezse, hakiki iman etmiÅŸ olmaz) buyuruldu.
Ve daha açıkladı:
- Sevenin, sevgilinin sevdiklerini sevmesi ve sevmediklerini sevmemesi lazımdır. Bu sevgi ve düÅŸmanlık, insanın elinde deÄŸildir.
Mümin, müminleri sever
Bir gün de sohbetinde;
- Müslüman olan, mümin kardeÅŸlerini sever. Kâfirleri sevmez, buyurdu. Bu, imanın ÅŸartıdır zaten.
Ve izah etti:
- Bu sevgi ve nefret insanın elinde deÄŸildir. KendiliÄŸinden hasıl olur. Dostun dostları, insana sevimli, düÅŸmanları ise çirkin görünür.
Devam etti:
- Bir kimse, “Ben falanı seviyorum” derse, onun düÅŸmanlarından uzaklaÅŸmadıkca, bu sözüne inanılmaz. Ona münafık denir.
Ve ekledi:
- Büyüklerimiz; (Biri, senin hocanı üzer, sen de buna üzülmezsen, köpek senden daha iyidir) buyuruyorlar.
Nimet ne kadar büyükse…
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, nimet ne kadar büyükse, ÅŸükür de o kadar çok olmalıdır, buyurdu.
Sordular:
- En büyük nimet nedir efendim?
- DoÄŸru iman sahibi olmaktır. Ölümden sonra sonsuz bir hayat var. Orası için hazırlanın.
- Nasıl hazırlanalım efendim?
- Allahü teâlânın dinini öÄŸrenin. Bize ne emretmiÅŸ? Neyi yasak eylemiÅŸ? Bunları öÄŸrenip, gereÄŸini yapın ki, en iyi hazırlık budur iÅŸte.
|