İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevaben;
- Nasihatların özü, Allahü teâlâya kulluk ve itaat etmenin ne demek olduÄŸunu bildirmektir, buyurdu.
Sordular:
- İbadet ne demektir efendim?
- İbadet demek, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama tâbi olmak demektir, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Yani, bütün sözlerini ve hareketlerini, Onun emirlerine ve yasaklarına uydurmak, her söylediÄŸi ve her yaptığı ve söylememesi ve yapmaması, hep Onun emri ile olmaktır.
Åžöyle devam etti:
- İbadet ÅŸeklinde yaptığımız iÅŸler, eÄŸer Onun emri ile olmadıysa, ibadet olmaz, günah olur. Hatta namaz ve oruç iseler de böyledir.
Ve misal verdi:
- Mesela Ramazan Bayramının birinci günü ve Kurban Bayramının her dört günü oruç tutmak günahtır. Bu günlerde oruç tutulursa, ibadet deÄŸil, isyan olur.
Ölüm, mümine müjdedir
Bir gün de sohbetinde ölümden bahsederken;
- Allahü teâlânın emirlerine uyan bir mümine, ölümden daha sevinçli bir ÅŸey olmaz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allahü teâlâya kavuÅŸmayı seven mümin, ölümü ister. Çünkü ölüm, dostu dosta kavuÅŸturan bir köprüdür.
Åžöyle devam etti:
- KavuÅŸmak ÅŸevki, büyük ve yüksek derecedir. Bu dereceye yükselen mümin, ölümün gecikmesini istemez. Rabbine iÅŸtiyakından dolayı, bir an önce ölüp Rabbine kavuÅŸmayı ister.
Ve ilave etti:
- Cenneti seven ve ona hazırlanan insan da ölümü sever. Çünkü, ölmeden Cennete girilmez.
|