Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, her gün, en çok yapacağımız ÅŸey, günahlarımıza tövbe istiÄŸfar etmektir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allahü teâlâ, seher vakitleri bir rüzgar estirir ki, istiÄŸfar sesleriyle karışarak eser.
Ve şunu anlattı:
- Her gece; (Allah’a ibadet edenler yok mu, kalksınlar!) diyen bir ses cihanı kaplar. Abidler kalkıp sehere kadar ibadet ederler.
Seher vakti olunca;
- (İstiğfar edenler yok mu?) denir. Bunlar kalkıp istiğfar ederler.
Fecir doğup sabah namazı olunca da;
- (Gafillerden kalkan yok mu?) denir. Bunlar, mevtalar mezardan kalkar gibi kalkıp sabah namazını kılarlar.
Åžöyle bitirdi:
- Lokman Hakim, oğluna; (Ey oğlum, horoz senden daha akıllı olmasın! Halbuki o, her sabah zikir ve tesbih ediyor, sen ise uyuyorsun) diye nasihat ederdi.
Yasin-i ÅŸerif okumak
Bir gün de sohbetinde ölümden bahsederken;
- Ölüm hastasının yanında (Yasin) sure-i ÅŸerifesini okumak mühim sünnettir, buyurdu.
Sordular:
- Hikmeti nedir efendim?
- Suya doymuÅŸ olarak vefat eder, buyurdu.
Ve hatırlattı:
- Hadis-i şerifte; (Yanında Yasin-i şerif okunan hasta, suya doymuş olarak vefat eder ve doymuş olarak kabre girer) buyuruldu.
Ve izah etti:
- Yani, can vermenin hasıl edeceÄŸi susuzluÄŸu duymaz. Yasin sure-i ÅŸerifesi, kıyamette olan ÅŸeyleri, dünyanın geçici olduÄŸunu, Cennet nimetlerini ve Cehennemdeki azabları bildirdiÄŸinden, hasta yanında okununca, iman ile gitmeye sebep olan ÅŸeyleri iÅŸitmiÅŸ olur.
Ve ilave etti:
- (Rad) suresini okumak da, ruhun çıkmasını kolaylaÅŸtırır.
|