Evliyayı kiramdan Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün buÄŸdu fillahtan bahsederken;
- Halilullah olan İbrahim aleyhisselamın o büyük makama yükselmesi, Allahü teâlânın düÅŸmanlarını sevmediÄŸi içindi, buyurdu.
Ve ekledi:
- İnsanı Allahü teâlânın rızasına kavuÅŸturacak ÅŸeylerden hiçbiri, bu düÅŸmanlık gibi deÄŸildir.
Ve daha açıkladı:
- Allahü teâlânın, küfre ve kâfirlere düÅŸmanlığı, zatındandır. Lat ve Uzza gibi putlara ve bunlara tapanlara kendisi düÅŸmandır. Cehennemde sonsuz yanmak, bu çirkin iÅŸin cezasıdır.
Åžöyle devam etti:
- Ama nefsin istediÄŸi ÅŸeyler ve diÄŸer bütün günahlar, böyle deÄŸildir. Çünkü, Allahü teâlânın bunlara düÅŸmanlığı ve gadabı, kendinden deÄŸil, sıfatlarındandır.
Åžöyle bitirdi:
- Bunun içindir ki günahların cezası, sonsuz yanmak olmadı. Hem de, dilerse, bu günahları affedecektir.
Fırsat günleri ganimettir
Bir gün de sevdiklerine;
- KardeÅŸlerim, fırsat günleri ganimettir, buyurdu. Dünyaya iki kere gelmek yoktur. Yolumuzun esası sohbet, yani iyilerle beraber olmaktır.
Ve misal verdi:
- Mesela Veysel Karani hazretleri, Resulullah efendimiz aleyhisselamı göremediÄŸi, sohbetiyle ÅŸereflenmediÄŸi için, hiçbir Sahabinin derecesine ulaÅŸamadı. Çünkü eshab, Resulullahı görmüÅŸ ve sohbetini dinlemiÅŸlerdir.
Åžöyle devam etti:
- Aklı başında olan talebe, üstadına olan muhabbeti miktarınca, onun kalbindeki feyz ve bereketlerden istifade eder.
Sordular:
- Uzakta olsa da yine feyz alır mı efendim?
- Evet, uzakta iken de alır. Ancak manevi derecelere kavuÅŸmak için, sohbet ÅŸarttır.
|