Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler. 
 
Cevap olarak; 
- Kardeşlerim, bu kıymetli ömrü, lüzumsuz şeylere harcamamalı, hele haram ve günahla geçirmemek için çok dikkat etmelidir, buyurdu 
 
Şöyle devam etti: 
- Gıybet de etmemelidir ki, büyük günahtır. 
 
Sordular: 
- Gıybet nedir efendim? 
- Gıybet, bir Müslümanın gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Bid’at sahiplerinin, mezhebsizlerin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını söylemek gıybet olmaz. 
 
Ve ilave etti: 
- Ayrıca Müslümanlara zulmedenlerin ve alış verişte aldatanların bu fenalıklarını duyurarak, Müslümanların, bunların şerrinden sakınmalarına yardım etmek de gıybet olmaz. 
 
Şöyle bitirdi: 
- Müslümanlığı yanlış söyleyenlerin ve yazanların, bu iftiralarını herkese söylemek lazımdır. Bunları söylemek, gıybet olmaz, sevap olur. 
 
Söz taşımak büyük günahtır 
 
Bir gün de sevdiklerine; 
- Kardeşlerim, Müslümanlar arasında söz taşımamalıdır ki, haramdır, buyurdu. Bu günahı işleyenlere çeşitli azablar yapılacağı bildirilmiştir. 
 
Ve ekledi: 
- Yalan söylemek ve iftira etmek de haramdır, sakınmak lazımdır. Bu iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. 
 
Şöyle devam etti: 
- Müslümanların ayıplarını örtmek, gizli günahlarını yaymamak ve kusurlarını affetmek çok sevaptır. Küçüklere, emir altında bulunanlara merhamet etmelidir. 
 
Ve misal verdi: 
- Mesela hanıma, çocuklara, talebeye, askere, işçiye ve fakirlere merhamet etmeli, kusurlarını yüzlerine vurmamalı, olur olmaz sebeplerle o zavallıları incitmemeli, dövmemeli ve sövmemelidir.
   |