Evliyayı kiramdan Muhammed Bâkibillah “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün nasihat isteyen sevdiÄŸi bir gence;
- Ey oÄŸlum! Bugün, her istediÄŸini kolayca yapabilecek bir haldesin. GençliÄŸin, sıhhatin, gücün, kuvvetin, malın ve rahatlığın bir arada bulunduÄŸu bir zamandasın, öyle deÄŸil mi?
Genç tasdik etti:
- Evet efendim.
- Öyleyse sonsuz saadete kavuÅŸturacak sebeplere yapışmayı, yarar iÅŸleri yapmayı, niçin yarına bırakıyorsun?
Delikanlı sordu:
- Ne yapmam lazım efendim?
- İnsan ömrünün en iyi zamanı olan gençlik günlerinde, iÅŸlerin en iyisi ve faydalısı olan, Allahü teâlânın emirlerini yapmaya, Ona ibadet etmeye çalışmalı, İslamiyet’in yasak ettiÄŸi haram ve ÅŸüphelilerden sakınmalısın.
Ve ilave etti:
- Mesela beş vakit namazını cemaatle ve tadil-i erkan ile kılmalı, zengin olunca da malının zekatını, seve seve ve hatta fakirlere yalvara yalvara vermelisin.
PiÅŸmanlık tövbedir
Bir gün de sevdiÄŸi bir gence;
- Ey oÄŸlum, gençlik çağı, nefsin kaynadığı, ÅŸehvetlerin oynadığı, insan ve cin ÅŸeytanlarının saldırdığı bir zamandır, buyurdu. Böyle bir çaÄŸda yapılan az bir amele, pek çok sevap verilir.
Delikanlı sordu:
- İhtiyarlara az mı sevap verilir efendim?
- Evet.
- Neden acaba efendim?
- Çünkü ihtiyarlıkta dünya zevkleri azalır, güç kuvvet gider, arzulara kavuÅŸmak imkanı ve ümitleri kalmaz. O zaman piÅŸmanlıktan, âh etmekten baÅŸka bir ÅŸey olmaz.
Ve ekledi:
- Hatta çok kimselere bu piÅŸmanlık zamanı da, nasip olmaz. Bu piÅŸmanlık da, tövbe demektir ve yine büyük bir nimettir. Çokları bu günlere kavuÅŸamaz.
|