Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.
Cevabında;
- Her ÅŸeyden önce, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri doÄŸru imanın ne olduÄŸunu öÄŸrenip, bu öÄŸrendiÄŸimize uygun olarak inanmalıyız, buyurdu.
Ve ekledi:
- İmanı bozuk olan kimse, Allahü teâlânın rızasına ve sevgisine kavuÅŸamaz. Onun rahmetinden, yardımından mahrum kalır ve rahat, huzur bulamaz.
Sordular:
- Bundan sonra ne lazım efendim?
- İmanımızı düzelttikten sonra, ahlakımızı düzeltmeli, İslamiyet’e sımsıkı sarılmalıyız, buyurdu.
Ve izah etti:
- Yani Allahü teâlânın ve Peygamber efendimizin “aleyhisselam” emirlerine ve yasaklarına uymalı, Farz ve sünnet olan ibadetleri yaparak, kalblerimizi temizlemeliyiz.
İmanımızı düzeltmezsek…
Bir gün de nasihat isteyen bazı gençlere;
- Haram ve günahlardan sakınarak, nefslerimizi temizleyelim, buyurdu. Böyle yapanların kalbi, hep iyilik yapmak ister. Kötülük yapmak hatırına bile gelmez.
Ve devam etti:
- Ruh ve kalb temiz olur, beden de kuvvetli olunca, el ele vererek kardeÅŸçe ve dürüst olarak çalışmak kolay olur.
Ve tembih etti:
- Sakın din düÅŸmanlarının, münafıkların ve mezhebsizlerin propagandalarına aldanmayalım. EÄŸer biz hakiki Müslüman olur ve faydalı iÅŸler yaparsak, Allahü teâlâ bizden razı olur ve bize yardım eder.
Åžöyle bitirdi:
- EÄŸer imanımızı düzeltmez ve Muhammed aleyhisselamın dinine uymaz ve sapık, bozuk inanışlar uÄŸruna dövüÅŸürsek, Allahü teâlâ bizi aÅŸağıların aÅŸağısı yapar ki, o zaman, vay halimize!
|