Evliyayı kiramdan DerviÅŸ Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, Allahü teâlânın mubah ettiÄŸi, yani kullanmamıza izin verdiÄŸi ÅŸeyler pek çoktur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bunlarda bulunan lezzet, haramda bulunanlardan, kat kat fazladır.
Sözüne devamla;
- Mubah kullananları Allahü teâlâ sever. Haram kullananları sevmez. Aklı olan, doÄŸru düÅŸünebilen bir kimse, geçici bir zevk için, Sahibinin, Yaratanının sevgisini teper mi?
Åžöyle bitirdi:
- Zaten, haram olan şeylerin sayısı pek az olup, bunlarda bulunan lezzet, mubahlarda da vardır.
Haram işlememek kolaydır
Bir gün de sohbetinde;
- Haram iÅŸlememek ve İslamiyet’in bütün emirlerini yerine getirmek, çok kolaydır, buyurdu. Kalbi bozuk olana güç gelir.
Ve izah etti:
- Evet, birçok iÅŸler vardır ki, saÄŸlam insanlara kolaydır. Hastalara ise güçtür.
Sordular:
- Bu ne hastalığı efendim?
- Kalbin hastalığıdır. Kalbin bozuk olması, İslamiyet’e tamam inanmaması demektir. Bu gibi insanlar, inandım dese de, hakiki tasdik deÄŸildir. Laf ile tasdiktir.
Sordular:
- Doğru imanın alameti nedir efendim?
- Kalbde doÄŸru imanın bulunmasına bir alamet, din-i İslam yolunda yürümekte kolaylık duymaktır.
En büyük keramet
Bir gün de;
- En büyük keramet nedir efendim? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- En büyük keramet, dinde istikamet sahibi olmaktır, buyurdu.
Sordular:
- İstikamet nedir efendim?
- İstikamet, bildiÄŸi hak yolda dosdoÄŸru yürümek, hiç saÄŸa sola sapmamaktır.
- İyi Müslüman kimdir efendim?
- İyi Müslüman, kimseye yük olmayan, bilakis herkesin yükünü çekendir.
|