Büyük İslam âlimlerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün kabirden sordular.
Cevabında;
- Kabir azabı ve kabrin sıkması vardır, buyurdu. Buna inanmayan kâfir olmaz ise de bid’at sahibi olur.
Sordular:
- Neden efendim?
- Çünkü, meÅŸhur olan hadislere inanmamış olur.
Ve izah etti:
- Bunlar, bu hadislerin, doÄŸru hadis olmasında ÅŸüphe ettikleri için, kabir azabına inanmıyorlar. Hadis olduklarını kabul etselerdi, inanırlardı. Bundan dolayı, kâfir olmuyor, yalnız Ehl-i sünnetten ayrılmış oluyorlar.
Åžöyle bitirdi:
- Ama hadis olsa da, olmasa da, kabir azabına inanmam. Akıl ve tecrübe, bunu kabul etmiyor, diyenin imanı gider.
Kabir azabı kimlere yapılır?
Bir gün de bazı gençler Kabir azabından sordular.
Cevaben;
- Kabir, dünya ile ahiret arasında geçit olduÄŸundan, kabir azabı, dünya azabları gibi geçicidir, ama ahiret azabları cinsindendir, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Yani, bir bakımdan dünya azablarına, bir bakımdan da, ahiret azablarına benzemektedir.
Sordular:
- Kabir azabı kimlere yapılır efendim?
- Kabir azabı, en çok, dünyada üstüne idrar sıçratanlara ve Müslümanlar arasında söz taşıyanlara olacaktır.
Åžöyle devam etti:
- (Münker) ve (Nekir) ismindeki iki melek kabirde sual soracaktır. Bu suale cevap vermek, bir derttir.
- Münker Nekir, ne mânâya geliyor efendim?
- Bu iki kelime, nasıl olduğu bilinmeyen demektir.
|