Büyük İslam âlimlerinden DerviÅŸ Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Her günahı yaptıktan sonra tövbe ve (istiÄŸfar etmek) farzdır, buyurdu. Her günahın tövbesi kabul olur.
Ve ilave etti:
- Tövbenin kabul edileceÄŸinde ÅŸüphe etmemeli, ÅŸartlarına uygun olmasında ÅŸüphe etmelidir.
Åžöyle devam etti:
- Tövbe edilmeyen herhangi bir günahtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünkü, Allahü teâlânın gadabı, günahlar içinde saklıdır.
Ve misal verdi:
- Mesela yüzbin sene ibadet eden makbul bir kulunu, bir günah için, sonsuz olarak red edebilir ve hiçbir ÅŸeyden çekinmez. Bunu Kur’an-ı kerim bildiriyor.
Åžöyle bitirdi:
- İkiyüzbin sene ibadet eden ÅŸeytanın, kibredip, secde etmediÄŸi için, ebedi melun olduÄŸunu, haber veriyor. Yine Adem aleyhisselamın oÄŸlunu, bir adam öldürdüÄŸü için, ebedi tard eyledi.
Küçük günahtan da kaçın!
Bir gün de sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, günahın büyüÄŸünden küçüÄŸünden çok sakınmalıdır, buyurdu. Ufak bir günah, Allahü teâlânın gadabına sebep olabilir.
Ve misal verdi:
- Mesela Musa aleyhisselam zamanında, Bel’am bin Baura diye biri vardı ki, (İsm-i azam)ı biliyor, her duası kabul oluyordu. İlmi ve ibadeti, o derecede idi ki, sözlerini yazıp istifade etmek için, ikibin kiÅŸi hokka, kalem ile yanında bulunurdu.
Merak ettiler:
- Evet efendim?
- Bu Bel’am, Allahü teâlânın bir haramına, az bir meylettiÄŸi için, imansız etti. Hatta; (Onun gibiler köpek gibidir) diye dillerde kaldı.
|