Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bize dua etmekten bahseder misiniz, dediler.
Cevabında;
- Allahü teâlâ, her ÅŸeyi bir sebep ile yaratmakta, nimetlerini, sebeplerin arkasından göndermektedir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Zararları, dertleri gidermek ve faydalı ÅŸeylere kavuÅŸmak için de, dua etmeyi sebep yapmıştır. Peygamberler hep dua ettiler ve ümmetlerine dua etmelerini emrettiler. Ancak dua etmenin ÅŸartları var.
Merak ettiler:
- Onlar nedir efendim?
- Önce, günahlarına piÅŸman olup, tövbe etmeli, istiÄŸfar okumalı, sadaka vermeli, imanını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak düzeltmelidir. Bitmedi.
- BaÅŸka ne var efendim?
- Duanın kabul olacağına inanmalı, güvenmeli, iki dizi üzerine, kıbleye karşı oturup, önce hamd ve salevat okumalı. Duayı üçten fazla söylemeli. Haram ÅŸeyleri ve hasıl olmuÅŸ ÅŸeyleri istememelidir. Yine bitmedi.
- BaÅŸka efendim?
- Duam kabul olmadı diyerek, ümidi kesmemeli, kabul oluncaya kadar, uzun zaman tekrar etmelidir.
Ve ekledi:
- Ayrıca haram yememeli, haram ÅŸeyleri söylememelidir.
İnsanın kıymeti
Bir gün de bir genç sordu:
- İnsanın kıymeti ne ile ölçülür efendim?
- Takva ile, buyurdu.
- Takva nedir efendim?
- Takva, Allah’tan korkup günah iÅŸlememektir. Ama bu korku, çocuÄŸun annesinden korkması gibi olmalıdır. Annesi onu azarlasa, dövse de, çocuk yine döner, annesine sarılır.
|