Büyük âlim ve Velilerden Emir Hüsrev Dehlevi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün sevdiÄŸi bir genç;
- Efendim imansız ölmemek için nelere dikkat etmek lazımdır? diye sordu.
Cevabında;
- On ÅŸey, son nefeste imansız gitmeye sebep olur, buyurdu. Birincisi, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öÄŸrenmemek, ikincisi, imanını, Ehl-i sünnet itikadına göre düzeltmemektir evladım.
Delikanlı merak etti:
- DiÄŸerleri nedir efendim?
- Dünya malına, rütbesine, ÅŸöhretine düÅŸkün olmak. İnsanlara, hayvanlara, kendine zulüm, eziyet etmek ve Allahü teâlâya ve iyilik gelmesine sebep olanlara ÅŸükretmemek.
- BaÅŸka efendim?
- İmansız ölmekten korkmamak, beÅŸ vakit namazı vaktinde kılmamak, faiz alıp vermektir.
Åžöyle bitirdi:
- Bir de dinine baÄŸlı olan Müslümanları aÅŸağı görmek ve fuhuÅŸ sözleri, yazıları ve resimleri söylemek, yazmak ve yapmak.
Dua, ibadet demektir
Bir gün de dua etmekten sordular bu zata.
Cevaben;
- Dua, ibadet demektir, buyurdu. Bunun için namaza salat, yani dua denilir.
Åžöyle devam etti:
- İslamiyet’te dua, Allahü teâlâya yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ, dua eden Müslümanı çok sever. Dua etmeyene ise gadab eder.
Sordular:
- Dua, müminin silahıdır, deniyor. Bu doÄŸru mu efendim?
- Evet. Dua, müminin silahı, dinin temel direklerinden biri ve yerleri, gökleri aydınlatan nurdur.
Ve altını çizdi:
- Dua, gelmiş olan dertleri, belaları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mani olur.
|