Ebül Feth hazretleri “rahmetullahi aleyh”, büyük Velilerdendir.
Kendisi anlatıyor:
- Bir iş için Mısır'a gitmem gerekiyordu.
Hocamın huzuruna varıp, izin istedim.
Bana cevaben;
- Deniz yolculuğu tehlikelidir, buyurdu, Gitmesen olmaz mı?
Ama mutlaka gitmeliydim.
Çok istekli olduğumu anlayınca;
- Git, ama başın dara düşerse, şu duayı okuyup beni hatırla! buyurdu.
Ve bir dua öğretti bana.
Sonra ellerini açıp çok dualar etti.
Yol arkadaşlarımla Antakya'ya gidip, bir gemiye bindik.
Ve yolculuk başladı.
İlk zamanlar bir tehlike yoktu denizde.
Ama gece olunca, çok şiddetli bir rüzgar çıkıp sallanmaya başladı gemimiz.
Bir sağa yatıyorduk, bir sola.
Neredeyse su alıp batacaktı gemi.
Büyük bir endişeye kapılmıştık.
Yolcular, tövbe istiğfara başladılar.
Ben de korkumdan bayılır gibi olup kendimden geçmiştim ki, birden hocamın gür sesiyle irkildim.
- “Ey Ebül Feth! Sana ne demiştim? Ne çabuk unuttun nasihatimi. Hani dua okuyup beni hatırlayacaktın!” diyordu.
Bu ikazla kendime geldim.
Hocamın öğrettiği duayı okuyup;
İmdat ey hocam! Himmetinize muhtacız! diye geçirdim içimden.
O anda, tâ uzaklardan birisinin su üstünden yürüyerek bize doğru gelmekte olduğunu fark ettik.
Yolcular hayretle ona bakıyordu.
İyice yaklaşınca, hocam olduğunu anladım o gelenin.
Gemiye yaklaşınca, ellerini açıp;
- Yâ Rabbi, lütfet deniz durulsun. İnsanlar kurtulsun, diye dua etti.
O anda durdu dalgalar.
Deniz sakinleşti.
Hocamın sayesinde kurtulmuştuk.
Yolcular teşekkür için yanına geliyorlardı ki, kayboldu ortadan.
Göremedik bir daha.
|