Bediüddin-i Seharenpuri hazretleri “rahmetullahi aleyh” ÅŸöyle anlatıyor:
Birinin ısrarı üzerine, bir ÅŸeyhin kabir ziyaretine gidiyorduk.
Ancak üstadımın o ÅŸeyhe kırgın olduÄŸunu biliyor, ısrar üzerine, kerhen gidiyordum.
Yani istemeyerek gidiyor, hem de, üstadım bana kırılır mı? diye de endiÅŸe ediyordum.
Nihayet kabre vardık.
Sandukanın yanına tam oturmuÅŸtum ki, koca bir aslanın etrafımda dolaÅŸtığını gördüm.
Åžöyle bir göz ucuyla baktım ki, kızgınlıkla bana bakıyor hayvan.
Titremeye başladım.
Artık bir saniye bile duramayacaktım.
Kalkıp hızla uzaklaştım oradan.
Babamın hali nasıldır?
Bu zat İmam-ı Rabbani hazretlerinden “rahmetullahi aleyh” icazet alıp, kulları irÅŸad için memleketine yeni dönmüÅŸtü.
O günlerde bir ahbabı gelip;
- Efendim, geçen gün babam vefat etti. Halini çok merak ediyorum. Acaba nasıldır? diye sordu.
Bediüddin hazretleri “rahmetullahi aleyh” gözlerini yumdu.
Biraz sonra açıp;
- Müjde! Babanın hali çok iyidir, buyurdu.
Adamın gözleri parladı sevinçten.
- Sahi mi efendim. İyi mi?
- Evet. O ÅŸu anda Cennette. Beyaz bir elbise giymiÅŸ, (Rahatım çok iyi. Büyüklerin sohbetindeyim. Çağırmasaydınız gelmezdim) diyor.
Sonra tarif etti eÅŸkalini.
- Åžöyle ÅŸöyle birini görüyorum. O mudur?
Adam sevinçle cevap verdi:
- Evet efendim. Aynen babamı tarif ettiniz. Allah sizden razı olsun.
- Amin, cümlemizden.
|