Bir gün, Ali Ramiteni hazretleri “rahmetullahi aleyh”, talebesiyle bir yere gidiyorlardı ki, havada beyaz bir kuÅŸ gördüler.

BaÅŸları üzerine kadar alçalıp;
- Kâmil er ol, ya Ali! dedi ve havalandı tekrar.

Talebeler çok duygulandılar bundan.
Hatta birçoÄŸu kendinden geçti.

Zira hiç böyle ÅŸey görmemiÅŸlerdi ömürlerinde.
Zira konuÅŸuyordu kuÅŸ.

Kendilerine gelince;
- Efendim, o kuÅŸun hikmetini çok merak ettik, dediler.

Onlara cevaben;
- O kuÅŸ suretinde gördüÄŸünüz, hocam Mahmud-u Ä°ncirfagnevi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” ruhudur, buyurdu. Hak teâlâ ona bu kerameti vermiÅŸtir. Darda olan insanların imdadına yetiÅŸir.

Sordular:
- Åžimdi nereye gidiyor efendim?
- Åžu anda, filan kimse son nefeslerini vermektedir. Åžeytan, musallat olmuÅŸ imanını almak için uÄŸraşıyor. Åžeytanı kovmak için gidiyor.

Vaktini iyi deÄŸerlendir!

Bir gün de bir genç, edeble yaklaşıp;
- Efendim, nasihata çok ihtiyacım var, diye arzetti.

Ona cevaben;
- Gençlik çağı kazanç zamanıdır, buyurdu. Bu vakti iyi deÄŸerlendir evladım. Çok kıymetli ÅŸeyi, çok kıymetli ÅŸeye harca.

- Önce ne yapmalıyım efendim?
- HerÅŸeyden önce dinini öÄŸren.

- Nasıl öÄŸreneyim hocam?
- Ehl-i sünnet âlimlerinden veya onların kitaplarından. Sonra da öÄŸrendiÄŸinle amel et. BaÅŸkalarına da öÄŸret. En iyi emr-i maruf ÅŸekli, kitap vermektir. Bu üçünden kıymetli birÅŸey yoktur dünyada.

Ve ekledi:
- Nerede ve ne şartlar altında olursan ol, mutlaka namazını kıl. Sakın terketme.

- Namaz bu kadar mühim mı efendim?
- Elbette. Müslüman demek, beÅŸ vakit namazını muntazam kılan insan demektir.