Ubeydullah-ı Ahrar “kuddise sirruh” hazretleri, Evliyanın en büyüklerindendir.
Henüz çocukken yüzünde nur parlıyor, Onu görenler hayran olup hayır dua ediyorlardı kendisine.
Dedesi, Åžihabüddin adında bir Veli olup ölüm hastalığına yakalandı bir gün.
Vefatı yaklaşınca, aile fertleriyle vedalaştı tek tek.
Sonra, torunlarıyla görüÅŸtü birer birer.
En son, Ubeydullah’ı getirdiler yanına.
O zaman henüz pek küçüktü.
O içeri girince, dedesi doÄŸruldu yatağından.
Kucağına alarak, bağrına bastı onu.
Ve aÄŸlayarak;
- Ben seni bekliyordum oÄŸlum, dedi.
Sonra diÄŸer çocuklarına dönüp;
- Bu çocuk, ilerde çok büyük bir Veli olacaktır, dedi. Fakat ben o günleri göremem. Bunun hidayetinin nuru alemi tutacak, cihan padiÅŸahları emrinde olacaktır.
En son babasına dönüp;
- Ey oğlum! Bunun yetişmesini sana ısmarlıyorum, dedi.
Ve bir müddet sonra vefat etti.
En güzel ve en kötü ÅŸey
Bir gün bazı dostları;
- Efendim, dünyada en güzel ÅŸey nedir? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- Dünyada en güzel ÅŸay, dünyaya düÅŸkün olmamaktır, buyurdu.
Sordular yine:
- En kötü ÅŸey nedir efendim?
- Dünyaya düÅŸkün olmaktır.
- En faydalı şey nedir hocam?
- İyi arkadaş.
- En zararlı şey?
- Kötü arkadaÅŸ. Bu, nefs ve ÅŸeytandan da tehlikelidir.
Ve açıkladı bunu:
- Kötü arkadaÅŸ yalnız insandan olmaz. Sizi doÄŸru yoldan uzaklaÅŸtıran her ÅŸey, mesela okuduÄŸunuz kitap zararlıysa, kötü arkadaÅŸtır.
|