Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” talebelerinden biri, ticaret iÅŸlerini yapardı bu büyük Veli’nin.
Bir gün büyük bir kervanla ticaretten dönüyorlardı ki, bir grup eÅŸkıya ile karşılaÅŸtılar birden.
Ama o, hiç korkmadı.
Kapılmadı bir endişeye.
Kendi kendine;
“Bu, hocamın iÅŸidir. O emanet etti bu kervanı bana. Öyleyse O bana yardım eder” diye düÅŸündü hemen.
Gözlerini kapayıp, hocasını getirdi hatırına.
Ondan yardım istedi
O anda bir güven geldi kendine.
Kılıcını alıp, saldırdı o eşkıya grubuna.
Hem de tek başına.
Zira kendini, üstadının ÅŸeklinde bulmuÅŸtu o anda.
Yani kendisi deÄŸil de, sanki üstadıydı düÅŸmana saldıran.
Onlar kalabalık bir gruptu halbuki.
Buna rağmen korkup, darmadağın oldular.
O talebe, seferden dönüp hocasının huzuruna geldi ve yolda olanları tam anlatacaktı ki, hocası ona;
- Zayıflar, kuvvetli bir düÅŸmana rast geldiÄŸinde, kendi kuvvetlerini düÅŸünmeyip de, Allah’ın izniyle Allah adamı olan Velilerden “rahmetullahi aleyhim” yardım isterlerse, Hak teâlâ onlara yardım eder, buyurdu.
Ve ekledi:
- Öyle kuvvetli olurlar ki, düÅŸman korkup, onlara karşı mukavemet edemez artık. Evliyanın himmeti dağı bile devirir. Sizin kurtulmanızın hikmeti de budur iÅŸte.
Huzurunuz yoksa…
Bir gün de bir genç bu zata gelerek;
- Hiç huzurum yok efendim, ne yapayım? diye sordu
Cevaben;
- Huzurun yoksa, İslamiyet’i öÄŸren ve tatbik et, buyurdu ona.
- O zaman huzurlu olur muyum hocam?
- Elbette. İslam’a uyanlar, iki cihanda da mutlu ve huzurlu olurlar evladım. Hatta Resulullaha “aleyhisselam” uymak niyetiyle uyumak bile ibadettir.
- Uyumak mı dediniz efendim?
- Evet. Kaylule etmek, Peygamber efendimizin “aleyhisselam” âdetiydi.
- Kaylule nedir ki hocam?
- ÖÄŸleden önce biraz uyumaya kaylule denir.
|