Muhammed Baki Billah “kuddise sirruh” hazretleri, çok mütevazı idi.
Halini, gizlerdi ekseriya.
Talebe olmak için gelenleri, tecrübe için geri gönderirdi.
EÄŸer çok sadık biri gelirse, o zaman kabul eder, ilgi gösterirdi.
Bir genç de yana yakıla bir rehber arıyor, ama bulamıyordu bir türlü.
Aslında o vasıfta kimseler vardı ama her geleni hemen kabul etmezlerdi.
Bu genç bir gece açtı ellerini;
- Yâ ilahi! Beni kâmil bir mürÅŸide kavuÅŸtur, diye yalvardı.
O gece, rüyasında;
- Yarın git, Baki Billah hazretlerine teslim ol, denildi kendisine.
Sabahleyin sevinçle gitti bu zata.
Ve rüyasını anlatıp talebesi olmak istediÄŸini arzetti kendisine.
Aradığın ben değilim
Ancak Baki Billah hazretleri özür dileyip;
- Aradığın başkası olsa gerek, buyurdu. Sen, kendine bir rehber arıyorsun. Ama o kişi ben değilim evladım.
O genç;
- Peki deyip, memleketine geri döndü.
Fakat aynı rüyayı gördü yine.
- Aradığın o idi, dediler. Sen yine git. Kabul etmese de ayrılma eşiğinden.
Genç sevinip, tekrar gitti o zata.
Bu sefer kabul edip;
- Peki kal, buyurdu.
İslamiyet’i öÄŸren!
Bir gün de, bir sevdiÄŸi gelip;
- Efendim, imandan sonra en mühim iÅŸ nedir? diye sordular bu zata.
Cevaben;
- İmandan sonra en mühim iÅŸ, İslamiyet’i öÄŸrenmektir, buyurdu.
- İslamiyet’ten maksat, Allahü teâlânın emir ve yasakları mı efendim?
- Evet. Bunları öÄŸrenmek, kadın erkek her Müslümana farzdır.
- ÖÄŸrenmezse hocam?
- ÖÄŸrenmeyen günaha girer. Çünkü İslamiyet’i bilmemek haramdır.
- Ya öÄŸrenmeye ehemmiyet vermezse efendim?
- Bu, çok daha tehlikeli.
- Ne tehlikesi efendim?
- Ehemmiyet vermeyenin imanı gider mâzallah. Yani İslamiyet’i bilmemek, ya haramdır, ya da küfür.
|