Muhammed Baki Billah hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” çok kerametleri vardı.
Ama belli etmezdi mübarek zat.
Üç yaşında bir çocuk, yüksek bir duvardan, taÅŸ zemine düÅŸmüÅŸtü bir gün.
Kulağından kan gelip, kesildi nefesi de.
Öyle ki, hayat emaresi kalmamıştı çocukta.
Annesi, onu kucağına alıp koştu Baki Billah hazretlerine.
- Ey efendim, bir himmet edin de yaÅŸasın çocuÄŸumuz, diye yalvardı.
Büyük Veli, acıdı kadıncağıza.
Dua etti içinden.
Hayata dönmesi için yalvardı.
Ancak gizlemeye çalıştı bu kerametini.
Bunun için, talebelere;
- Bana bir tıp kitabı getirin, buyurdu. Bakalım bu çocuk kurtulur mu?
Koşup getirdiler tıp kitabını.
BaÅŸladı rastgele sayfalarını çevirmeye.
Lalettayin bir sayfaya gelince durdu.
O yeri okur gibi yaparak;
- Üzülme bacım, buyurdu. ÇocuÄŸun yaşıyacak.
Kadın sevince garkolurken çocuk açtı gözlerini.
Sonra canlanıp geldi eski haline.
Duası kabul oldu
Bir gün de, hıristiyan ve yahudilerden bir grup insan geldi bu zatın yanına. Onları imana davet etti mübarek zat.
Ancak kabul etmediler.
Bunun üzerine açtı ellerini.
- Yâ Rabbi, bunlara hidayet ver de Cehennemde yanmasınlar, diye dua etti.
Az sonra önünde diz çöküp söylediler kelime-i ÅŸehadeti.
Hem de çok vakit geçmeden.
Dahası, eliyle meshetti yüzlerini.
O anda perde kalktı gözlerinden.
KeÅŸf ve keramet sahibi oluverdiler bir anda.
Şaşırmışlardı.
Birbirlerine bakıp;
- Sahi biz nasıl iman ettik? dediler.
Büyük Veli gülümsedi onlara.
- Hidayet Allah’tandır kardeÅŸlerim. Biz sadece dua ettik, buyurdu.
|