Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerini “rahmetullahi aleyh” sevenlerden birinin, çok sevdiÄŸi, emin bir hizmetçi kölesi vardı ki, kaybetti bir gün onu.
Semerkand’ın her ücra köÅŸesini aradıysa da bulamadı.
Yine böyle ararken, Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerini “rahmetullahi aleyh” gördü talebesiyle bir yere giderlerken.
Koşup tuttu atının dizginini.
Derdini anlatıp;
- O benim her şeyimdi. Ne olur halledin bu derdimi, diye yalvardı.
Büyük Veli, eliyle köylerden birini iÅŸaret edip;
- Åžu köyde aradın mı? diye sordu.
- Hayır, aramadım efendim.
- O köye bak. İnÅŸallah orada bulursun.
Bir de ne görsün
Adamcağız bir ümitle koÅŸtu o köye.
Bir de ne görsün.
Kölesi, bir çeÅŸmenin başında, eli ÅŸakağında ÅŸaÅŸkın vaziyette oturuyor. Yanında da su dolu bir testi var.
Yaklaşıp;
- Günlerdir nerelerdeydin? diye sordu.
Kölesi anlattı.
- O gün evden çıkmıştım ki, bir atlı beni tutup uzaklara kaçırdı. Sonra da, köle diye sattı birine. Günlerdir onun hizmetlerini görüyordum. Bugün de çeÅŸmeden su almaya gönderdi beni. Suyu doldurup tam geri dönecektim ki, kendimi bu çeÅŸmenin yanında buldum.
Adam merak içinde dinliyordu.
Köle devam etti:
- Rüya mı görüyorum? diye ÅŸaÅŸkın ÅŸaÅŸkın düÅŸünüyordum ki sizin geldiÄŸinizi fark ettim ilerden.
Adam gülümseyerek;
- O büyük Veli’nin kerameti, diye mırıldandı hafifce.
Gülerek günah iÅŸleyen…
Bu zat bir gün;
- Kim, bir haram karşısında gözünü kapatırsa, Cenâb-ı Hak onun gönlünü imanla doldurur, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Bugün gülerek günah iÅŸleyenler, yarın aÄŸlayarak Cehenneme girerler.
Dinleyenler;
- Ya tövbe ederse efendim? dediler.
- Günahına tövbe eden, hiç yapmamış gibidir, buyurdu.
|