Muhammed Baki Billah hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” talebesinden Hace Hüsameddin ÅŸöyle anlatıyor:
Ben, hocam Baki Billah hazretlerine ilk gittiÄŸimde, bana;
- Aradığın ben değilim, buyurmuştu.
Ben de üzüntüyle ayrılmıştım huzurundan.
Memleketime dönüp, ÅŸaÅŸkın bir vaziyette;
- Şimdi ben ne yapacağım? diye hayrette kalmıştım.
Ben böyle üzülürken bir beyti hatırladım.
O beytte ÅŸöyle deniyordu:
Aradığın o idi,
Ne için döndün geri?
Ayrılmaz tatlıcıdan,
Kovsalar da sineÄŸi.
Bu beytin tesiriyle tekrar gittim.
Çok ÅŸükür kabul etti. Sevinip ÅŸükrettim Rabbime.
Bir teveccüh edince
Baki Billah hazretleri “rahmetullahi aleyh” zamanında bir kimse vardı ki, tasavvufta yükselmek istiyordu.
Bunun için çok dua ediyor, bir türlü kavuÅŸamıyordu muradına.
Bir gün Baki Billah hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” ismini duydu ve öÄŸrendi tasavvufta yüksek derecesini.
Ona gitmeye karar verdi.
Ertesi gün bu mübarek zat at üstünde giderken gördü Onu.
Ve koşup edeble yaklaştı kendisine.
Atının dizginine yapışıp;
- Lütfen beni de talebeliÄŸe kabul edin, diye yalvardı.
Büyük Veli indi atından.
Åžefkatle kucaklayıp, teveccüh etti ona.
Sonra ellerini kaldırıp;
- Yâ ilahi, sen bunu isteÄŸine kavuÅŸtur, diye dua etti.
Bu dua ile kalb gözü açıldı adamın.
Evliya oldu o anda.
Zira Baki Billah hazretleri “rahmetullahi aleyh” dua etmiÅŸti.
|