Abdullah-ı Dehlevi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, bir gün rahatsızlanıp, Ä°mam-ı Rabbani hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” ruhaniyetinden imdad istemiÅŸti.
Anında geldi o büyük Ä°mamın ruhaniyeti.
Ve o gelince, eser kalmadı rahatsızlığından.
Abdullah-ı Dehlevi hazretlerinin “rahmetullahi aleyh” en büyük kerameti, Resulullahın “aleyhisselam” yoluna tam tâbi olmasıydı.
Nitekim bütün Veliler “rahmetullahi aleyhim”, ittifak halinde; (En büyük keramet istikamettir. Ä°stikamet ise Resulullaha “aleyhisselam” tam uymak ve bu yoldan hiç sapmamaktır) buyurmuÅŸlardır.
Bir tek nazarla
Bu yüksek faziletin dışında, Peygamber-i ziÅŸanın “aleyhisselam” kalbinden akıp gelen nur ve feyzleri insanların kalbine saçardı.
Ve onları yükseltip, zirvesine çıkarırdı tasavvufun.
Bir tek nazar ile, binlerce insan Allahü teâlâyı devamlı anar hale gelirdi.
Çokları da, bu Veliyi rüyada görerek kalblerinde hissederlerdi Ä°slam’ın sevgisini.
Ve içlerine düÅŸen bu aÅŸkla gelir ve bu Velinin yanında az bir zaman kalarak birer Veli olarak geri dönerlerdi.
Yıllarca sürecek iÅŸi, birkaç günde bitirirdi velhasıl.
Nice fasık kimseler, Onu bir kere görmekle hidayete kavuÅŸurdu.
Nice kâfirler de bir kere dinlemekle, kavuÅŸurlardı iman ve hidayete.
Merhametli olun!
Bu zat, bir sohbetinde;
- KardeÅŸlerim, daima af edelim. Ä°nsanların ayıbını ifÅŸa etmeyelim, buyurdu. Kim insanların ayıbını örterse, Allahü teâlâ da kıyamette onun ayıbını örter.
Åžöyle devam etti:
- Allahü teâlânın size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de Onun kullarına öyle davranın.
Ve ekledi:
- Biz merhametli olursak, bize de merhamet ederler. Zulüm yaparsak, biz de zulüm görürüz.
Åžöyle bitirdi:
- Müslüman, mütevazı, alçak gönüllü olur. Rahat ve huzurlu olur dünya ve ahirette.
|
