Mansur bin Ammar hazretleri “rahmetullahi aleyh” zamanında zengin bir genç vardı ki, devamlı içki içip, eÄŸlenmekle geçerdi zamanları.
Oturdu bir gün yine içki alemine.
Sonra kölesine dört gümüÅŸ verip;
- Åžu dört gümüÅŸle bana meze olarak bir ÅŸeyler getir, dedi.
Köle, Peki deyip çıktı evden.
Çarşıya giderken bir yerde kalabalık insanlar gördü.
Bir kiÅŸi sohbet ediyor, ötekiler dinliyordu.
Sohbet eden kiÅŸi, Mansur bin Ammar hazretleriydi.
Ayaküstü dinleyip, büyük haz duydu bu sohbetten.
Öyle ki, gönlüne iÅŸliyordu her cümlesi.
İlerleyip tam önüne oturdu bu zatın.
Kim dört gümüÅŸ verirse
Hazret-i Mansur, bir fakir göstererek;
- Ey insanlar! Kim bu fakire dört gümüÅŸ verirse, ona dört ÅŸey için dua edeceÄŸim, buyurdu.
Köle, herkesten önce davranıp, efendisinden aldığı dört gümüÅŸü verdi o fakire.
Büyük Veli sordu:
- Söyle bakalım, hangi hususlarda dua istiyorsun?
Åžöyle arzetti:
- Önce, efendim günahlarına tövbe etsin, sonra beni kölelikten âzad eylesin.
Ayrıca dörtyüz gümüÅŸ versin bana ve Rabbimiz bağışlasın günahlarımızı.
Büyük Veli dua buyurdu.
Nerede kaldın?
Köle, geri dönünce sordu efendisi:
- Nerede kaldın?
Başından geçenleri anlattı bir bir.
Hele aldığı duaları söyleyince, efendisi çok duygulandı.
Hidayet ışıkları doldu kalbine.
Ve hemen tövbe etti oracıkta.
Sonra onu kölelikten aza edip, ayrıca dörtyüz gümüÅŸ hediye etti kendisine.
Sonra da el kaldırıp;
- Yâ Rabbi, ben üçünü yerine getirdim. Dördüncüsü sendendir, keremine sığınıyorum, dedi.
O anda bir ses duydu gaibten:
- “Sen vazifeni yaptın. Allahü teâlâ ikinizi de bağışladı!” diyordu.
|