Amir bin Abdullah hazretleri “rahmetullahi aleyh”;
- Ahireti görsem de imanımda ve ibadetimde bir artma olmaz, buyururdu sevdiklerine.
Devamlı aÄŸlamaktan, pek çok geceleri uyumaz, ölüm ve ahireti düÅŸünürdü sadece.
Hiç uyumayıp hep aÄŸladığını görünce;
- Niçin uyumuyorsunuz? diye sordular.
Cevaben;
- Cehennemin harareti uykumu kaçırıyor, buyurdu. Cehennem, yakmak için insan beklerken rahat uyuyanlara ÅŸaşıyorum.
Bir cenaze görseydi, kendinden geçer, ahiret hallerini düÅŸünürdü içinden.
Åžöyle ki;
Ölüm meleÄŸi ruhumu güç mü alır, kolay mı? Kabre girdiÄŸimde mezarım vücudumu sıkıp da kemiklerimi birbirine geçirir mi? Sual meleklerine nasıl cevap veririm? Amel defterim sağımdan mı verilir, yoksa solumdan mı? Hep bunları düÅŸünüp, kendinden geçerdi.
AÄŸlayıp yaÅŸ akardı gözlerinden.
Ahirette en zor ÅŸey
Bir gün bazı sevdiklerine;
- Ahirette en zor ÅŸey nedir, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz, nedir efendim? dediler.
- En zor şey, kul hakkıdır, buyurdu.
- Neden zordur efendim?
- Çünkü Allahü teâlâ kendisiyle ilgili günahları affedebilir, ama kul hakkını affetmez.
- Peki ne yapalım hocam?
- Şimdiden helallaşın. Alacaklı olsanız da ahirette alırım demeyin. Helal edin gitsin. Ahirete bir şey kalmasın.
- Neden efendim?
- Çünkü hiç belli olmaz. Belki de o haklı, siz haksızsınız. HerÅŸeyin doÄŸrusu o gün meydana çıkacak.
Åžöyle bitirdi:
- O gün, kendini alacaklı zanneden nice kimseler, borçlu çıkıp hüsrana uÄŸrayacaktır.
|