Ömer bin Abdülaziz hazretleri halife iken, Hasan-ı Basri hazretlerine mektup yazıp, nasihat istemiÅŸti.
Ona cevaben;
- Ya Ömer, bir gün sen de öleceksin. Zulme, haksızlığa mani ol, fırsat verme. Zira asıl vazifen budur, buyurdu.
Ve devam etti:
- Kendi evladına nasıl davranıyorsan, milletine de öyle davran. Sen Allah'ın emrine itaat et ki, milletin de sana itaat etsinler.
Ve ekledi:
- Ey emirel müminin! Bu gün yarın ölürsün, ama orada sultan olduÄŸuna bakmazlar. ölüm ve sonrasına iyi hazırlan ki, o gün baÅŸkalarının faydası olmaz sana.
Bu dünya imtihan
Åžöyle devam etti nasihatına:
- Ya Ömer! Senin kabir diye bir makamın daha var ki, bu ömürden daha çok kalırsın orada. Bu dünya imtihandır, ölümle biter. Fırsat varken ölümden sonrasına hazırlan. Hükümdar olduÄŸuna bakma da, ölüp, o dar kabire girdiÄŸin günü düÅŸün.
Sözüne devamla;
- Ya Ömer! Kıyamette bütün yaptıklarından hesaba çekileceksin. EÄŸer zulüm yapmışsan, vay haline! Bu dünya, ahiret'e ulaÅŸan bir köprüdür.
Takva sahiplerini Cennete götürür.
Ve ekledi:
- Senden öncekilerden ibret al ki, öldüÄŸünde hiç piÅŸman olmayasın. Kalbini bu dünyaya kaptırırsan, kabir ve mahÅŸeri unutursun. Az gafletle ayağın kayar da piÅŸman olursun.
Aç ve kapat!
Bir gün de gencin biri nasihat istemiÅŸti bu zattan.
Ona buyurdu ki:
- Aç ve kapat evladım!
Genç adam bir ÅŸey anlamadı.
- Neyi açıp neyi kapatayım efendim?
- Kesenin aÄŸzını aç, aÄŸzını kapat! buyurdu.
Yani fakir ve muhtaçlara yardım et ve lüzumsuz konuÅŸma demek istemiÅŸti.
|