BiÅŸr-i Hafi “rahmetullahi aleyh”, gençlik senelerinde günah içinde yaÅŸardı.
İçki içerdi mesela.
Bir gün yine içip sarhoÅŸ halde sallanarak giderken, yerde, çamurlar arasında bir kağıt gördü birden.
Besmele-i şerife yazıyordu kağıtta.
İçi sızlayarak eÄŸilip aldı.
Çamurunu giderdi.
Tazim ile öpüp başına koydu.
Ve üzerine güzel kokular sürerek evinin duvarına astı o kağıdı.
Git, BiÅŸr’e haber ver ki…
O gece, tanıdığı salih bir kimseye, rüyasında;
- Git, BiÅŸr'e haber ver ki, dün yaptığı bir iÅŸten dolayı Allahü teâlâ ondan çok memnun ve razı oldu.
O, Rabbinin ismini yerden alıp nasıl temizlediyse,
Allahü teâlâ da Onu günah iÅŸlerden temizler, denildi.
Ve uyandı uykudan.
BiÅŸr’i iyi tanıyordu.
İçki içtiÄŸi meyhaneye koÅŸtu hemen.
Dışardan seslendi kendisine.
- Ey BiÅŸr! Çık dışarı!
Bişr tanımıştı bu sesi.
Salih bir demirciydi bu.
Meyhaneden çıkıp, koÅŸtu yanına.
Sana bir haberim var
Demirci onu görünce;
- Ey BiÅŸr, sana bir haberim var, dedi.
Bişr heyecanlandı:
- Kimden haber var?
- Allahü teâlâdan.
Bunu işitince ağlamaya başladı:
- Yoksa bana kızıyor mu? Güceniyor mu bana?
- Hayır hayır, iyi haber, deyip gördüÄŸü rüyayı anlattı kendisine.
BiÅŸr, sevinç içinde meyhaneye döndü.
Ve arkadaşlarına;
- Beni çağırdılar, gidiyorum, dedi. Artık beni göremeyeceksiniz bu meyhanede.
Bütün günahlarına tövbe etti.
İlim öÄŸrenmek için BaÄŸdat’a gitti hemen.
Bir büyük bir Veli olarak dönüp geldi.
|