BiÅŸr-i Hafi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, büyük Velilerdendir.
Hanbeli mezhebinin kurucusu olan İmam-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri “rahmetullahi aleyh” Onu çok sever, sık sık yanına gidip oturur ve sohbetini dinleyip büyük haz duyardı.
Bir gün İmam-ı Ahmed’in “rahmetullahi aleyh” talebeleri;
- Efendim, siz tefsir, hadis ve fıkıhta büyük âlimsiniz. Buna raÄŸmen BiÅŸr-i Hafi hazretlerini ziyaret eder, Onun sohbetini dinlersiniz, hikmeti nedir? dediler.
Cevabında;
- Haklısınız, buyurdu. Fıkıh, hadis ve tefsir gibi zahiri ilimlerde dediğiniz gibidir. Ama kalb ilmini o benden iyi bilir. Sohbetlerinden istifade ediyorum.
İlim hikmet yayardı
Bu zatın ömrü, ilim öÄŸrenip baÅŸkalarına öÄŸretmekle geçerdi sadece.
İnsanlara, ilim, hayâ ve edeb öÄŸretirdi.
O, ne zaman, nerede konuşsaydı, ilim ve hikmet kokuları yayılırdı etrafa.
Nihayet vefat etti.
O gün yakından ve uzaktan öyle çok kalabalık toplandı ki, cenazesini evinden sabah aldılar, akÅŸam geç vakitte ancak varabildiler kabristana.
Kendisini, rüyada görüp;
- Allahü teâlâ size ne muamele etti efendim? dediler.
Cevabında;
- Kıyamete kadar, bana muhabbet besleyen kimseleri, Allahü teâlâ affetti, buyurdu.
Zikir nedir?
Bir gün de, cemaatten biri;
- Hocam zikir nedir? diye sordu bu zata.
Buyurdu ki:
- Zikir, Allahü teâlâyı anmak, yani hatırlamaktır.
Sonra izah etti:
- Bir iki kiÅŸi, bir yerde oturur, Allah'tan ve Peygamberden “aleyhisselam” bahsederlerse, zikretmiÅŸ olurlar.
Ve ekledi:
- Bir ilmihal kitabı açıp okumak da zikirdir. Melekler, böyle meclisleri bulunca hemen oraya üÅŸüÅŸür, onları sarar, onlar için duada bulunurlar.
|