Maruf-i Kerhi hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Evliyayı kiramın büyüklerindendir.
Bir gün, genç birine;
- Öldükten sonra unutulmamayı istiyorsan, günah iÅŸleme, buyurdu. Allahü teâlâya isyan etme.
Ve ekledi:
- Zira insan günah iÅŸlememekle yükselir.
Sözlerine devamla;
- Kim, mümin kardeÅŸinin bir ayıbını örterse, Allahü teâlâ da mahÅŸerde onun günahlarını örter, ehl-i mahÅŸere göstermez, buyurdu.
Mübarek kabri, duaların kabul olduÄŸu yerdi.
İnsanlar, dua için o kabre giderlerdi hep.
Kendi de, talebesi Sırri-yi Sekati hazretlerine;
- Dua ederken beni vesile eyle, buyurmuÅŸtur.
KöpeÄŸi doyuruyordu
Bu zatın bir dayısı vardı ki, o şehrin kadısıydı.
Bu, bir gün yeÄŸenini gördü kenar bir semtte.
Merak edip dikkatle baktı.
Gördü ki, orada bir köpeÄŸe ekmek yediriyor.
Hatta kendi yediÄŸi ekmekten eliyle bölüp bölüp yediriyordu hayvancağıza.
Sevgiyle yaklaşıp;
- Böyle ne yapıyorsun? diye sordu.
- Ekmek yiyorum dayıcığım.
- Ama köpeÄŸe de yediriyorsun galiba.
- Evet, birlikte yiyoruz.
Utanmıyor musun?
Dayısı sinirlendi:
- Köpekle birlikte yemekten utanmıyor musun?
- Bilakis, Rabbimden utandığım için bu zavallıya da yediriyorum.
Dayısı bir şey anlamamıştı.
O esnada havada bir kuÅŸ peydah oldu.
Hazret-i Maruf ona seslenince, kuÅŸ gelip elinin üstüne kondu.
Sonra, utanır gibi, iki kanadıyla örtmeye çalıştı yüzünü onlardan.
Hazret-i Maruf dayısına dönüp;
- Bir kul Allah'tan hayâ ederse, Ondan hayvanlar bile utanır, hayâ eder, buyurdu.
Dayısı bunu görüp, daha da ÅŸaÅŸtı.
O da yeğeninden utanıp, oradan uzaklaştı.
|